AÇIKLAMALI TÜRKÇE DEYİMLER SÖZLÜĞÜ

Sere serpe deyiminin anlamı, açıklaması:Rahatça, sıkışık olmayarak, açılıp saçılarak, çekinmeden, serbestçe."Yolda sere serpe yürürken korkunç bir ses duydum."

Sermayeyi kediye yüklemek deyiminin anlamı, açıklaması:Parasını yiyip bitirmek, işini ve parasını kaybetmek, batırmak."Desene sermayeyi kediye yüklemişsin sen!"

Ses çıkarmamak deyiminin anlamı, açıklaması:1. İtiraz etmemek, hoş görerek karşı çıkmamak. 2. Hiç konuşmamak, susmak."Kendisine söylenen o kötü sözlere nasıl ses çıkarmadı şaşıyorum."

Ses seda çıkmamak deyiminin anlamı, açıklaması:1. Hiçbir tepki görülmemek. 2. Haber çıkmamak."Ses seda çıkmadı hiçbir komşudan."

Ses vermemek deyiminin anlamı, açıklaması:1. Herhangi bir sesi çıkarmamak. 2. Bir çağrıya kulak vermemek."Adam evdeydi ama hiç ses vermedi."

Sesini kesmek deyiminin anlamı, açıklaması:1. Söylemekte iken susmak, bir şey söylemez olmak. 2. Bir kişiyi söylerken susturmak, artık söyletmemek."Şunun sesini kesin, yoksa çıldıracağım!"

Seyirci kalmak deyiminin anlamı, açıklaması:Bir olay karşısında hiç tepki göstermemek, işe karışmamak."Öğrencilerin birbirine girmesine polis seyirci kalamazdı."

Sıcağı sıcağına deyiminin anlamı, açıklaması:Hemen, olayın üzerinden fazla zaman geçmeden, unutulmadan."Sıcağı sıcağına gidip onları barıştırmayı düşündü."

Sıcak kanlı deyiminin anlamı, açıklaması:Sevimli, cana yakın, sempatik."Ne kadar sıcak kanlı bir çocuk."

Sıcak yüz göstermek deyiminin anlamı, açıklaması:Yakınlık göstererek karşılamak."Biraz sıcak yüz gösterseydin günaha mı girerdin?"

Sıdkı sıyrılmak deyiminin anlamı, açıklaması:Birinden soğumuş olmak, tiksinmek."Bir kez sıdkım sıyrıldı o adamdan."

Sıfıra sıfır, elde var sıfır deyiminin anlamı, açıklaması:"Hiçbir şey elde edemedik, bütün çalışmalar boşa gitti" anlamında kullanılır.

Sıfırı tüketmek deyiminin anlamı, açıklaması:1. Elinde avucunda bir şey kalmamak, malı ve parayı bitirmek. 2. Gücü kalmamak."Bu kadar düşüncesiz davranmasaydı sıfırı tüketmezdi."

Sık boğaz etmek deyiminin anlamı, açıklaması:Bir şey yaptırmak için birini zorlamak, baskı altına almak."Tamam yapacağız, sık boğaz edip durmayın."

Sıkı durmak deyiminin anlamı, açıklaması:Güçlü, dayanıklı olmak; güçlü görünerek dikkatli bulunmak."Sıkı dur, şut çekeceğim."

Sıkı fıkı deyiminin anlamı, açıklaması:Çok samimi, birbirine çok bağlı, içten ve teklifsiz."Onlar kadar sıkı fıkı insan görmedim."

Sıkı tutmak deyiminin anlamı, açıklaması:Önem vermek."İşleri sıkı tutmazsan böyle olur işte."

Sıkıntı basmak deyiminin anlamı, açıklaması:Çok daralmak, sıkılmak, can sıkıntısı duymak, ruhen boşlukta olmak."Otobüste beni bir sıkıntı bastı, dokunsalar patlayacaktım hani!"

Sıkıntı çekmek deyiminin anlamı, açıklaması:1. Zorluk, darlık ya da yoksulluk içinde yaşamak. 2. Ruhen tedirginlik duymak."Hiç sıkıntı çekmedim desem yalan olur."

Sıkıntıya gelememek deyiminin anlamı, açıklaması:Kendini dara düşürücü işlere dayanıklı olamamak, bu işleri yapma yeteneği bulunmamak.