AÇIKLAMALI TÜRKÇE DEYİMLER SÖZLÜĞÜ

Üstünde kalmak deyiminin anlamı, açıklaması:Artırma ya da eksiltme sırasında onda kalmak. 2. Suçlanmak."Onlar kaçıp gittiler, kabahat bizim üstümüzde kaldı."

Üstünden (şu kadar zaman) geçmek deyiminin anlamı, açıklaması:Aradan (şu kadar) zaman geçmek."Üstünden şu kadar zaman geçmesine rağmen hâlâ borcunu ödemedi."

Üstünden atmak deyiminin anlamı, açıklaması:Başından savmak, bir şeyi görev olarak kabul etmemek, başkasını ilgilendirdiğini belirtmek."Bu iş senin, sakın üstünden atayım deme."

Üstünden dökülmek deyiminin anlamı, açıklaması:Bir giysi bol ve biçimsiz olmak, yakışmamak.

Üstüne (yatmak) oturmak deyiminin anlamı, açıklaması:Hiç hakkı değilken başkasının malını kendine mal etmek."Vakıf mallarının üstüne oturdu adam, nasıl yaptı, vicdanı nasıl el verdi bilmiyorum."

Üstüne almak deyiminin anlamı, açıklaması:1. Alınmak, bir hareketin kendisine karşı yapıldığını sanarak kaygılanmak. 2. Bir görevi üstlendiğini kabul etmek."Her sözü üstüne alma lütfen!" -3 Ödev olarak kabul etmek,bilmek

Üstüne atmak deyiminin anlamı, açıklaması:Kendi kaptığı bir suçu birine yüklemek."Camı kendi kırdı ama suçu arkadaşının üstüne attı."

Üstüne basmak deyiminin anlamı, açıklaması:1.Konuya değinmek 2. Yerinde bir fikir beyan etmek. 3. İyice belirtmek."Üstüne basa basa anlat, baban çok mağdurmuş de!"

Üstüne basmak deyiminin anlamı, açıklaması:1. Yerinde bir fikir beyan etmek. 2. İyice belirtmek."Üstüne basa basa anlat, baban çok mağdurmuş de!"

Üstüne bir bardak (soğuk) su içmek deyiminin anlamı, açıklaması:1.O işten umudunu kesmek, o işin olacağına inanmamak, parasını ya da malını almaktan vazgeçmek."Verecek mi? Sen o paranın üstüne bir bardak soğuk su iç!"
Üstüne (üzerine) düşmek: 2. Bir şeyi elde etmek için çok uğraşmak. 3. (Çocuğu) sevme ya da korumada çok ileri gitmek."Şu çocuğun üstüne bu kadar düşmeyelim, şımardıkça şımarıyor, neredeyse başımıza çıkacak."
Üstüne fenalık gelmek: Aşırı ölçüde sıkılmak, çok bunalmak.

Üstüne geçirmek deyiminin anlamı, açıklaması:1. Bir malın tapusunu kendi üzerine yazdırmak ya da çıkartmak. 2. Bir çocuğu evlât edinmek, kendi nüfusunu kaydettirmek."Evi üstüne geçirmiş dedem, doğru mu?"

Üstüne gelmek deyiminin anlamı, açıklaması:Bir şey konuşulurken ya da yapılırken çıkagelmek.

Üstüne gül koklamamak deyiminin anlamı, açıklaması:Sevdiği birinden başkasını sevmemek, başkası ile ilişki kurmamak.

Üstüne titremek deyiminin anlamı, açıklaması:Pek fazla sevgi, özen göstermek; zarar gelmesin diye itinalı davranmak."Öğrencilerinin üstüne böyle titreyen bir öğretmen daha görmedim."

Üstüne toz kondurmamak deyiminin anlamı, açıklaması:Bir şeyin kusur, eksiği olduğunu kabul etmemek."Çocuğunun üstüne hiç toz kondurmuyor."

Üstüne tuz biber ekmek deyiminin anlamı, açıklaması:Bir üzüntüyü, derdi, kusuru artıracak durum oluşturmak.

Üstüne üstüne gitmek deyiminin anlamı, açıklaması:1. Bir konuda bir kimseye sürekli baskı yapmak. 2. Güç bir şeyden yılmayıp, sonucu tehlikeli de olsa, çekinmeden o şeyle uğraşmak."Biliyorum zor ama üstüne üstüne gitmelisin, ancak o zaman başarabilirsin."

Üstüne varmak deyiminin anlamı, açıklaması:Öfkelendirecek söz veya harekette ısrar etmek

Üstüne yıkmak deyiminin anlamı, açıklaması:1. Kendi işlediği bir suçu başkasına yüklemek. 2. Kendisinin de sorumlu olduğu bir işin ağırlığını başkasına yüklemek."Evin geçim yükünü annenin üstüne yıkmışlar, sorumsuzca yaşıyorlar."

Üstüne yürümek deyiminin anlamı, açıklaması:Yıldırmak, korkutmak amacıyla saldıracakmış gibi yapmak; ya da saldırmak."Öfkeyle delikanlının üstüne yürüdü."